Bir iş görüşmesinde kendinizi tanımlamak için asla kullanmamanız gereken 8 kelime (peki bunun yerine ne söyleyeceksniz)

Özgeçmişinizi ve LinkedIn profilinizi genel moda sözcüklerle doldurmak potansiyel işverenler için rahatsız edici olabilir, ancak bir iş görüşmesi sırasında bunları tekrarladığınızda çok daha kötüdür.

Çoğu insan genellikle başkalarına kendisini düzenli olarak tanımlamaya çalışır. Oysa sizden istenen tam olarak bu değildir. 
Bununla birlikte, doğru işe girmek söz konusu olduğunda, görüşmeciler yetenekleriniz ve ekiplerine getirebileceğiniz değer hakkında güvenle konuşmanızı bekler.

Görüşmeciniz doğrudan sizden “bana kendinizden bahseder misiniz?” dese de, “Meslektaşlarınız sizi nasıl tanımlar?” gibi farklı bir soru dizisi seçse de veya “En güçlü yönleriniz nelerdir?” diye sorsa da aslında 
hedef aynıdır: "kim olduğunuzu daha iyi anlamak ve pozisyona uygun olup olmayacağınızı belirlemek."

Görüşme sürecinde en iyi niteliklerinizi yabancılarla paylaşmak rahatsız edici olsa da, kendiniz hakkında güvenle konuşmaya hazır olmanız önemlidir. Sonuçta, yeteneklerinize güvenmiyorsanız, 
potansiyel bir işveren sizi işe alırken size neden güvensin? 

Aşağıda, adayların görüşme sürecinde kendilerini tanımlamak için kullandıkları en yaygın olarak  kullanılan kelimelerden bazıları ve bunun yerine değerinizi iletmek ve g
örüşmecilerinizi kazanmak için söyleyebilecekleriniz yer almaktadır.

ÇALIŞKAN
Dürüst olalım: Bir iş görüşmesi sırasında hiç çalışkan olmadığını söyleyen var mı? Tabii ki yok. Bu kaliteye sahip olmak işverenler için kesinlikle çekici olsa da, yalnızca ifade etmek bunun doğru olduğunu kanıtlamaz. 
Görüşmecilerinize çok çalışkan biri olduğunuzu söylemek yerine, yeteneklerinizi göstererek onları iş ahlakınız konusunda ikna edin.

Bunun Yerine

Profesyonel “övünme kitabınızı ” çıkarın ve yaptığınız büyük katkı, ulaştığınız veya aştığınız hedefler elde ettiğiniz başarı gibi sıkı çalışmanızın karşılığını nasıl aldığınızı gösteren son örnekleri arayın.

TAKIM OYUNCUSU
Takım oyuncusu olmanın gerçekten ne anlama geldiğini düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Sadece başkalarıyla iyi geçinmekten ve bir grup içinde çalışabilmekten daha fazlasıdır. Gerçek bir takım oyuncusu gerektiğinde taviz verebilir, başkalarına saygı gösterebilir, ekip üyelerinin ihtiyaçlarını dinleyebilir ve çözümler bulmak veya hedeflere ulaşmak için birlikte çalışabilir. 

Mülakat süreci boyunca bir takım oyuncusu olduğunuzu göstermenin birçok yolu vardır.  Bir grup çalışması sonrası gerçekleşen bir başarıyı tarif ediyorsanız, burda aslan payının sizde olduğundan dem vurmayın. Katkınız projenin başarısı için gerekli olsa da, kredinin gerektiği yerde kredi verin. Örneğin, bir şirket sorununu çözmek için harika bir fikir bulduysanız, önerinizi uygulamak için ekiple nasıl çalıştığınızdan veya fikrinizle ilerlemeden önce diğer meslektaşlarınızdan nasıl geri bildirim aldığınızdan bahsedin. Sadece uygun olan yerlerde “ben” yerine “biz” zamirini kullanmayı hatırlamak, takım oyuncusu zihniyetine sahip olduğunuzu gösterebilir. Ayrıca aktif dinleme becerilerinizi kullanın. Görüşmecinin ne sorduğunu tam olarak anladığınızdan emin olmak için size sorulan soruyu net bir şekilde cevaplayan kısa ve öz bir yanıt verebilirsiniz.

DİNAMİK VE TUTKULU
Bir iş görüşmesinde kendinizi dinamik veya tutkulu olarak tanımlamak istiyorsanız altın kuralı izleyin: Göster, söyleme. Pozitif enerjiyle dolu bir iş görüşmesine gelirseniz ve fikirlerinizi paylaşmaktan heyecan duyarsanız, görüşmeciye işiniz konusunda tutkulu olduğunuzu söylemenize gerek kalmayacak - tutumunuz ve davranışınız onlar için konuşacaktır.

Mülakat sırasında hem dinamik kişiliğinizi hem de iş fırsatına olan tutkunuzu ifade edebilmeniz için mülakat hazırlığınıza odaklanın. Şirket ve pozisyon hakkında araştırma yapın, böylece görüşme odasına girerken ve bu fırsat hakkında sizi neyin heyecanlandırdığını açıklarken kendinizi güvende hissedin.

Görüşme odasında en iyi halinizle bulunmak için görüşmenize giden saatlerde enerji seviyenizi artırmanız veya biraz gergin enerjinizi serbest bırakmanız gerekip gerekmediğini ölçmek de önemlidir. Bir görüşme öncesi rutin oluşturmak çok yardımcı olabilir. Bu rutin, meditasyon yapmayı, en sevdiğiniz müziğe dinlemeyi, kafeinli bir içecek içmeyi veya kaygıyı azaltmak için doğal beta blokerler içeren veya enerji seviyelerini artırmak için karmaşık karbonhidratlar ve proteinler içeren belirli yiyecekleri yemeyi içerebilir.

UYARLANABİLİR VE ESNEK
İşverenlerin, işyerindeki yeni zorluklara uyum sağlama konusunda istekli ve yetenekli profesyonelleri işe almakla her zamankinden daha fazla ilgilendikleri doğrudur. 

“Uyum sağlayabilirim” demek yerine, görüşmecilerinize örneğin; pandemi boyunca nasıl düşündüğünüzü ve yaratıcı çözümler getirdiğinizi açıklayarak yolunuza çıkabilecek her türlü işyeri senaryosunun üstesinden gelebilecek donanıma sahip olduğunuzu bildirin. Potansiyel işverenler, zorlukları nasıl başarıyla aştığınıza dair somut örnekler sunarak, ekiplerine getirebileceğiniz esnekliği ve uyarlanabilirliği takdir edeceklerdir.

YARATICI VE YENİLİKÇİ
Kendinizi “yaratıcı” veya “yenilikçi” olarak tanımlamak, en iyi ihtimalle sevimsiz ve en kötü ihtimalle iğrenç görünebilir, ancak işin gerçeği, bu becerilerin belirli roller için önemli gereklilikler olduğu gerçeğidir. Bir işverenin değer vereceği terimlerle yaratıcılığınızı ve yenilikçi ruhunuzu ifade etmek için, yaratıcılığınızın veya yeniliğinizin önceki rollerinizi nasıl etkilediğini düşünün. 

Yaratıcı bir rol üstleniyorsanız (örneğin, sanatçı, tasarımcı, ürün yöneticisi, yazar, reklamcı vb.) çevrimiçi portföyünüzün veya blogunuzun en son projelerinizle güncellendiğinden ve bağlantısının özgeçmişinizin en üstünde listelendiğinden emin olun. Yaratıcı süreç hakkında nelerden hoşlandığınız, en son projelerinizde yaratıcılığınızı nasıl kullandığınız ve bu projelerin sonucunun ne olduğu hakkında konuşmaya hazır olun. 

Aradığınız iş türü, yaratıcı problem çözme becerileri gerektiriyorsa ( bu günlerde birçok işveren için bir başka öncelik ), yeni zorluklarla mücadele etmeyi neden sevdiğinizi açıklamaya ve alışılmışın dışında düşünmeniz gereken son örnekleri paylaşmaya hazır olun. 

Özgeçmişinizi genel moda sözcüklerle doldurmak potansiyel işverenler için rahatsız edici olsa da, bir iş görüşmesi sırasında bunları ezbere okumanız çok daha kötü. Bunun yerine, niteliklerinizi ve değerinizi gösteren anekdotlarla potansiyel bir işe alım yöneticisinin takdir edebileceği terimlerle becerilerinizi tanımlama alıştırması yapın.