Hacivat ve Karagöz neden öldürüldü?

Hacivat ve Karagöz neden öldürüldü?

Sinema da zaman ve mekan birliği olgusu

Bu yazımızda siz değerli okurlara sinema da sanatsal bir olgu olan zaman ve mekan birliği ile ilgili bir filmin analizi ile karşınızda olacam.

  Ezel Akay’ın yönetmenliğini yaptığı ve senaryosu Levent Kazak ile  birlikte yazdığı “Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?” filminin başrol oyunculuklarını Haluk Bilginer ve Beyazıt Öztürk paylaşmıştır. Filmin özeti şöyledir: 14. yy’da Bursa’da geçer. Anadolu’daki bütün devlet ve beylikler Moğol saldırılarından yılmış, halk akın akın Moğollardan kaçıp Bursa’ya yerleşmektedir. Anadolu’da bulunan devletler ve beylikler Moğol akınları karşısında darmadağın olduğundan Bursa aynı zamanda çeşitli devlet ve beyliklerden gelen yönetici sınıfın da sığınma yeridir. Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Karagöz, Moğol vergi memurlarından kaçıp annesi ile Bursa’ya yerleşmiştir. Cahil ancak çok zeki, özellikle de kızdığında söz ve hareketleri ile etrafındakileri gülmekten yerlere yatıran bir Türkmen göçeridir. Bursa’da kendisine iş ararken annesi taşın sırrını (çimento) ona öğreteceğini söyler. Bu sır Karagöz’ün yeni geldiği şehirde iş bulmasına yardımcı olacaktır. Hacivat ise devletler arasında haber götürüp getiren bir postacıdır. Zeki, lafazan, sefahat ve eğlenceye düşkün bir fırsatçıdır. Düştüğü zor durumlardan konuşması sayesinde kurtulur. O da konuşma becerisiyle Moğol’dan kellesini kurtarmış ve Bursa’ya gelmiştir. Karagöz’ün hasta ineğini satın alır ve böylece tanışırlar. Karagöz’deki doğal yeteneği görür ve fırsatçılığını kullanarak bundan şan, şöhret ve para için yararlanmak ister. Kendisi sürekli savaşta olan ve zaman zaman şehre gelen Orhan Gazi, Bursa şehrine kendi ismi ile anılacak bir cami yaptırmak istemektedir. “taşın sırrını” bildiklerini söyleyince Karagöz ve Hacivat birlikte bu cami inşaatında çalışmaya başlarlar. Karagöz ve Hacivat bir araya geldiğinde konuşmalarına, atışmalarına herkes çok gülmekte, etraflarındaki insanlar onlar sayesinde çok eğlenmektedir. Bu yetenekleri onların şehirde tanınmalarını ve birden ünlü olmalarını sağlar.Şehrin ileri gelenlerinin düzenlediği davetlere muhavere için “komedyen” olarak çağrılmaya başlarlar. Bu davetlerde şehrin ileri gelenleri, din adamları ve devlet adamları da dahil olmak üzere herkes hakkında o kadar atıp tutar, herkesi öyle alaya alırlar, günahlarını yüzlerine vururlarki, insanlar tarafından sevilmeyen ve istenmeyen kişiler haline gelmeye başlarlar. Cami inşaatının bir türlü bitmek bilmemesine bir de Karagöz ve Hacivat’ın herkesle dalga geçmeleri, herkese laf dokundurmaları eklenince kurulmakta olan devlette yer kapmaya çalışan eski Selçuklu veziri Pervane için onların ölüm fermanını Orhan Gazi’ye imzalatmak zor olmayacaktır.

Filmin yönetmeni Ezel Akay bir söyleşi de filmle ilgili şu cümleleri sarf eder: “1200-1300 arasında bitinya-bursa civarında neler olup bittiğine dair o dönem yazılmış yazılı kaynak bulmak çok zordu. Ama bu konuda kapsamlı tarih tezleri var tabii. Biz de çok uzun süren okuma süreçleri sonucunda bu tezler arasinda dolasip kendi yorumumuzu aradık ve bulduk. Her tarih yazimi aslinda bir yorumdur diye düşünüyorum. Bu da bizimki! Yunus Emre Divanı'nı okuduk ve kullanacagımız dile ornek olarak oyunculara da dagittik. Sonra Aşıkpaşazade tarihi, Pertev Naili Boratav'ın Nasreddin Hoca kitabı, ve tam o günlerde Bursa'yı ziyaret etmiş bir arap gezgin olan İbn-i Battuta seyahatnamesi ana kaynaklarımız oldu.” Bu cümlelerden anlaşılacağı gibi film de zaman ve mekan uyumuna yönelik çok kapsamlı bir çalışma yapılmış ve bazı yorumlara göre 5 yıllık bir ön çalışma sonucunda bu filmin çekimlerine başlanmıştır. 

Filmde Hacivat ve Karagöz karşımıza hem tarihsel kişilikler hem de hayali ve efsanevi kişilikler olarak çıkar. Hayali ve efsanevi olmalarını yönetmen bu ikilinin göbek delikleri olmadığını vurgulayarak anlatmaya çalışmıştır. Yine dönemle ilgili bilinen Orta Anadolu’da vaktiyle “Abdal” olarak adlandırılan göçerlerin bir kısmı Roman ve Çingene kökenli değillerdir. Onların bazıları Orta Anadolu’yu karış karış dolaştıkları dönemlerde yerleşik hayatı benimsememişlerdir. Karagöz’de filmde bu gruba giren bir Şaman olan bir karakteri canlandırmaktadır. 

Filmin ilk sahnesinde bir kâhin kadının konuşması yer alır. Gelecekte Hacivat ve Karagöz’ün bir araya geleceği ve çok meşhur olacaklarını söyler. Bu sahne de o dönemde göçebe yaşayan toplumların çadırlarda yaşadığı düşünülerek sahnenin geçtiği mekan olarak ev zamana uygun bir şekilde çadırda çekilmiştir. Filmin ikinci sahnesinde ulaklık görevini yapan Hacivat’a verilen mektup döneme uygun bir şekilde rulo bir kabın içinde verilmiştir. Filmin 3. Sahnesinde o dönemde elektrik olmadığı düşünülerek mekanlardaki ışıklar ateşle yakılarak sağlanmaya çalışılmıştır. 

Filmin ilerleyen sahnelerinde dönemin vasıtası at ve at arabası olması ve kullanılan silahların kılıç olması zaman ve mekan birliğine uyumludur. Filmde kullanılan pazaryeri sahneleri de döneme özgü bir şekilde yapılmaktadır. Ancak pazarda bir dönerci olması döneme ters düşmektedir. Hatta aynı dönerci filmin sonunda yatık olan döneri dikey şekilde yapmaya başlayarak günümüz dönercilik anlayışını bulmuş gibi gösterilmektedir. Yine pazaryeri sahnelerinde Hacivat ve Karagöz’ün ilk kez karşılaştıkları sahne de Hacivat’ın Karagöz’e kullanılmış bir prezervatif vermesi dönemde kullanılmayan bir nesne olarak karşımıza çıkar. Bu iki durumda da zaman ve mekan birliği yoktur. Ama yönetmen filme komedi öğelerini katmak için bu iki duruma yer verdiği düşünülebilir. 

Filmin müziklerinin bir kısmı dönemi yansıtırken bazı sahnelerde kullanılan müzikler günümüzde kullanılan müziklerdir. Örneğin filmin son bölümünde çalan Karagöz ve Ayşe Hatun’un aşk müziği döneme uygun bir müzik değildir. Yine aynı şekilde eğlence yerlerinde çalınan müziklerden bazıları döneme uygunluk göstermemektedir. 

Filmin diyaloglarına baktığımızda genel anlamda dönemi yansıtmaktadır. Ancak hemen hemen bütün argo kelimeler günümüzden alınmıştır. Bu argolar zamana ve mekana uygun olmasa da filmin komedi yanının kuvvetlendirilmesi için yapıldığı düşünülmektedir. Yine iki sadrazamın karşılaştığı sahnede kullanılan “Alevi mi Suni mi oldun” cümlesi de günümüz Türkçesine yakın olan kelimelerdir. O dönemde tam anlamıyla Alevi Suni ayrımının yapıldığı yıllar değil aksine Türklerin Müslümanlığı seçmeye başladığı yıllar olarak filmde konu edilmiştir. Filmde mekân uyumuyla ilgili bir çelişki de Karagöz’e devlet tarafından verilen bir evde tuvaletin içerde olması döneme ait olmayan bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Filmde Nilüfer Sultan'ın herkesin ortasında seferden dönen eşi Orhan Gazi'nin kucağına atlaması dönemi ve dönem beylerini yansıtmayan bir sahnedir.. Orhan Gazi gibi tarihi kişilikler belirli bir "karizma"ya sahiptirler, yönettikleri toplumun ortasında eşlerine öyle sarılmaz, kucaklayıp koştura koştura yatağa gitmezler. Ama filmde hemen yatağa gidilmektedir. Yani Orhan Gazi  "hafifletilerek" ele alınmıştır. 

Filmde Ayşe Hatun ile Nilüfer Sultan'ın Kadı Pervane'nin çevirdiği dolapları konuştukları sahnede Nilüfer Sultan ağda yapmaktadır. Bu dönemde ağdanın bulunup bulunmadığı kesin olarak ifade edilmemiş ve hiçbir kaynakta yer almamaktadır. Bu da dönemi yansıtmadığının göstergelerinden birisidir. Filmde halka aş dağıtılırken kullanılan kaplar zamana uygun bir şekilde kullanılmıştır. 

Filmde oynayan karakterlere baktığımızda canlandırdıkları karakterlere uymamakla beraber günümüz oyuncuları gibi bir oyunculuk sergilemişlerdir. Örneğin savaşçı bir kadını canlandıran Ayşe hatun daha soğuk yüzlü ve daha karizma ve de erkeksi özelliklere sahip bir oyuncu ile oynatılabilirdi. Aynı şekilde kâhin karakterini oynayan Ayşen Guruda’nın yerien bu role daha uyumlu bir yüzün oynaması daha gerçekçi bir anlatım katabilirdi. 

Sonuç olarak; filmle genel anlamda baktığımızda zaman ve mekan uyumu gerek mekanlarda, gerek kullanılan nesnelerde, gerek kullanılan silahta ve araçlarda sağlanmıştır. Filmin türlerinden olan mizah ve komedi türünü vurgulamak için bazı sahnelerde günümüz konuşmaları ve nesneleri kullanılmıştır. Buna ağda, prezervatif ve döner örnek olarak gösterilebilir. Büyük araştırmalar sonucunda çekilen filmin zaman ve mekana uyum sağladığını söylemek mümkün olabilir.   

hacıvat, karagöz, gölge oyunu, sinema, film, analiz, —  
0 Yorum

Bu haber yoruma kapalıdır...

Döviz Kurları

Döviz Alış Satış
ABD DOLARI 32.8262 32.8853
EURO 35.1284 35.1917
İNGİLİZ STERLİNİ 41.4365 41.6525

Önerilenler

Son Haberler

Yazarlar

Öne Çıkan Videolar

Kategoriler

Etiketler