Bavyera’da Çeşitliliğin ve Liberalizmin Sesi
- GÜNDEM
- 17:50, Kas 18
TBMM’de görüşülmekte olan “Sosyal Medya Yasa Tasarısı” bir sansür yasasıdır, hayır diyoruz!
Ülkemizde her yıl binlerce kişiye, sadece siyasal iktidar ile aynı siyasi görüşü paylaşmadığı için cumhurbaşkanına hakaret, kamu görevlisine hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik gibi suçlardan dava açılmaktadır.
Öyle ki sanatçılar, gazeteciler ve öğrenciler yargılama sonucunda ceza alsalar bile hapis almayacak olmasına rağmen soruşturma evresinde tutuklanabilmektedir. Emniyete veya adliyeye çağrılınca gelecek olan pek çok kişi, gece yarısı ev baskınları ile gözaltına alınmaktadır; suçluymuş gibi basına servis edilerek suçsuzluk karineleri hiçe sayılmaktadır. Her gün yeni bir dava ile yüzleşmek zorunda kalan toplumsal muhalefet, düşman ceza hukuku anlayışıyla bastırılmakta ve susturulmaya çalışılmaktadır.
Bugün ülkemizde barışçıl bir toplantı veya yürüyüş düzenlemek olanaksız hale gelmiştir. İzne bağlı olmamasına rağmen, barışçıl düşüncelerini açıklamak için bir araya gelen kişilere, eylemin “izinsiz” olduğu belirtilerek derhal yasaklama getirilmektedir. Bunun son örneği İranlı kadınlara destek için yürüyüş yapan kadınlara karşı polisin cop ile orantısız şiddet kullanması olmuştur, bu sahne ibretliktir!
Sosyal medya, sınırsız bir özgürlük alanı değildir. Sosyal medya üzerinden işlenen suçlar da mevcut yasalarla yaptırıma bağlanmıştır, ancak bu defa yasa ile zaten suç sayılan eylemler soyutlaştırılıp, belirsizleştirilerek ve kapsamı genişletilerek herkesin her zaman suçlanabileceği bir alan yaratılmak istenmektedir.
İfade ve basın özgürlüğünün Anayasa’nın 25. , 26. , 28. ve 29. maddelerinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden olduğunu hatırlatırız. Herkesin, başkalarının haklarına zarar vermeden habere ve bilgiye ulaşma ile düşüncelerini dile getirme, bir araya gelme ve tartışma hakkı bulunmaktadır.
Özgürce düşüncelerimizi açıklayabildiğimiz bir ülkenin ancak aydınlanmacı, eşitlikçi, laik, hukukun üstünlüğünü savunan bir toplum ile gerçekleşeceğini biliyoruz. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak 33 yıldır çağdaş toplum hedefi için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
0 Yorum
